İnsanlar günlük hayatlarında belli bir rutin içinde yaşarlar. Hemen herkesin yaşam şekli aşağı yukarı aynıdır. Sabah kalkıp işe ya da okula gitmek, öğlen yemeği tekrar iş ya da okul akşam eve dönüş ve nihayet yemek sonrası uyku. Bu düzen içine devam eden insanlar genellikle hayatlarına renk katacak olan ufak ayrıntıları ve olayları görmezden gelirler. Örneğin sabah karşılaştığınız bir arkadaşınızın size gülümseyen bir yüzle "günaydın" demesi ya da gazete aldığınız satıcının "hayırlı işler" dilemesi veya akşam eve yorgun geldiğinizde komşunuzun size sıcak bir helva getirmesi gibi. Sosyal yaşamın size sağladığı güzel bir iletişimi ve varlığınızın insanları ilgilendirdiğini gösteren bu davranışlar ufak mutluluk kaynakları olduğu kadar insana yaşadığını hissettiren olaylardır. Eğer insanlar yoğun işlerinden başlarını kaldırıp çevrelerine bakarlarsa kendilerini mutlu edecek o kadar çok şey bulabilirler ki yeterki olayların farkında olsunlar. Ufak bir hediye, güzel bir bahçede yenen bir yemek, taze bir ekmeğin kokusu, çiçeklerin üzerine konmaya çalışan küçücük bir kelebek ve sevdiğiniz bir kişinin sizi araması gibi pek çok güzelliklerin farkında olarak bunlardan mutluluk duymak hayata daha güzel bakmamızı sağladığı gibi bu olumlu duyguların sağlığımızı da olumlu yönde etkilediği görülür.